13 Mayıs 2015 Çarşamba

"Dikkat! Mafya var!" Blog Turu: Yorum

Herkese merhabalar... 
Harika geçen bir tur ama geç kalan yorumumuzla karşınızdayız. Öncelikle kitabımızın tanıtım bültenini okuyalım :)

"Bu yazı da ne?"
"Dikkat! Mafya var!"
"Hadi ya! İyi ki okudun! Benim okuma yazmam yoktu zaten."
"Sen kültürsüz bir mafya mısın? Hiç yakıştıramadım! Çok ayıp! İstersen öğretebilirim!"
"Hay Allah'ım sen bana sabır ver! Sülük gibi yapıştın bir de gitmiyorsun ya! Ben sana ne yazıyor demedim! Niye arabamın camındaydı bu?"

Sanki istediğinde gitmesine izin veriyordu, verecekti ya! Laf olsun diye söylüyordu işte.

"Hani bebek olan arabalara yazıyorlar ya 'dikkat! Bebek var!' ben de düşündüm ve dedim ki mafya olan arabaya 'Dikkat! Mafya var!' yazmak gerekir? Kötü mü düşünmüşüm?"
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 400
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Parola Yayınları

Malumunuz üzere wattpad hikayeleri edebiyat dünyasına bomba gibi düştü ve bir çok hikaye kitaplaştı. Hâl böyle olunca zaman içerisinde gruplaşmalar başladı. Gerçek Hayat kurgulu romanlar ve ütopik kadın erkek ilişkilerinin kaleme alındığı mizah, romantik ağırlıklı hikayeler, kötü çocuklar, mafyalar, psikopatlar...
"Dikkat! Mafya Var!" bu skalada hem bizlere ütopik bir dünyadan kadın erkek ilişkileri sunuyor hem de mizah, dram ve romantizm unsurlarının hepsini barındırıyor.
Editoryal anlamda çok büyük sıkıntılar görmesek de  yok değildi. Özellikle zaman atlamalarda sıkıntı vardı. Ve kitabımızda genel anlamda olayların çok hızlı geçtiğini söyleyebiliriz. Bu bazda okuru kesinlikle sıkmıyor, yazarın dili çok akıcı ve sade bir Türkçe ile eserini kaleme almış. Gereksiz tasvirler ve betimlemelere rastlamıyorsunuz ama genel anlamda da yazarın tasvir ve betimleme yönünün biraz daha geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bazı sahnelerin havada kaldığı ve daha da detaylandırılması gerekiği ise bizce aşikar. Keşke kitap daha detaylı bir şekilde ele alınsaydı demeden edemedik ama bu bizim yaşı büyük perilerimiz için geçerli :DDD
Galiba yaşımız ilerledikçe daha da detaycı bir kişiliğe bürünebiliyoruz çünkü öğrenci perilerimiz gerçekten çok ama çok beğendiler. Öyle ki "kampüste ne zaman elime kitabı alsam arkadaşlarım başıma üşüşüyor!" bile dediler. ;)))

Artık yorumumuza gelelim mi?
400 sayfa su gibi akıp geçiyor. Esila Yıldırım esprili bir kaleme sahip olduğu kadar çok da güzel dram yazıyor. Spoiler vermeyelim dedik ama Hande ortadan kaybolduğunda öyle yerle yeksan oldu ki Semih, burnumuzun direği sızladı. Kitabımızın en başına dönersek Hande ve Semih'in karşılaşmaları gerçekten evlere şenlikti. Hande tam kurtuldum diye halay çekecekken şahit olduğu şey sayesinde bir ömür Semih'in yanında kalmaya mahkum kalacaktı.
Bu mahkumiyet ise gerçekten akıllara ve yüreklere zarar ;) Semih despot bir mafyadan öyle pambık bir adama dönüşüyor ki tüm mafyalara aşık olasınız geliyor :D Zaten yayınevinin sayfasında da bu tabiri görünce çok yerinde ifade ediliş olduğunun farkına vardık ve eminiz siz de aynı şeyleri düşüneceksiniz. ;))
Semih'in ailesi ise hem çok karışık hem de çok eğlenceliler hele Yağız'ı okurken epey eğleneceksiniz.
Hande'nin ailesi, muzırlıkları ve huyları bizi epey güldürdü sizi de güldüreceğine eminiz.
Biz daha fazla tüyo falan vermeyeceğiz maalesef  :D Tüyolar yerine kitabı almanızı, okumanızı ve kendi yorumunuzu zamana not düşmenizi tavsiye ediyoruz ;))

Yazarımıza ise yazarlık hayatında başarılar diliyoruz. Genç yaşına rağmen böyle bir başarıya imza atmış olmasını ise kutluyoruz.
Kalemine sağlık Esila Yıldırım.
Ve gelelim puanımıza; 5 üzerinden 3 :))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder